İflas, borçlarını alacaklılara ödeyemeyen tacirlerin veya şirketlerin yasal statüsüdür. Türkiye’de iflas süreci, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri ile düzenlenmiştir. İflasın temel amacı, alacaklıların çıkarlarını korumak ve borçluların mali sıkıntılarını çözmeleri için yasal bir zemin oluşturmaktır.
İflas Süreçleri:
Adi iflas yolu ile takip
Kambiyo senetlerine özgü iflas
Doğrudan iflas
Adi İflas:
Alacaklı, alacağı bir kambiyo senedine (çek, bono vs.) dayanıyorsa kambiyo senetlerine özgü iflas yoluna, dayanmıyorsa adi iflas yoluna başvurur. Alacaklı, iflas takibine icra dairesine vereceği bir iflas talebiyle başlar. Bu takibi başlatan alacaklı, borçlunun iş merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde bir yıl içinde iflas davası açmak zorundadır.
Alacaklının dava açması üzerine ticaret mahkemesi, alacaklıların çıkarlarını korumak için iflas koruma önlemlerine gerek olup olmadığını değerlendirir. Borçluya bir iflas ödeme emri gönderilir. Borçlu bu borcu yedi gün içinde öderse takip sona erer; ödemezse alacaklı, ticaret mahkemesinde borçlunun iflasını talep eder. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz ederse takip durur. Bu durumda alacaklı, mahkemeden hem itirazın kaldırılmasını hem de borçlunun iflasını istemelidir.
Ticaret mahkemesi öncelikle itirazın kaldırılması talebini inceler. Eğer itiraz yersiz görülürse, “teminat kararı” ile birlikte itirazı kaldırır. Ödeme emrine itiraz edilmemişse, borçlunun ödeme yapmadığı belirtilerek doğrudan iflas kararı istenir. Bu durumda mahkeme, alacağın varlığına bakmaksızın usuli karar verir.
Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, mahkeme borçluya faizi ve masraflarıyla birlikte borcu yedi gün içinde ödemesini ya da bu miktarı mahkeme veznesine yatırmasını emreder. Bu “teminat kararı” iflastan kurtulmak için son şanstır. Ödeme yapılmazsa mahkeme iflas kararı verir. Karar verildiğinde, mahkeme durumu ilgili iflas dairesine bildirir. Daire kararı ilan eder ve ilgili kurumlara bildirir.
Dava açıldıktan sonra, iflas kararı verilinceye kadar alacaklı davadan feragat edebilir. Ancak iflas kararı verildikten sonra davadan çekilemez. Ticaret mahkemesinin kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak bu başvuru kararın yürürlüğünü durdurmaz.
İflas kararı sonrası, iflas masası oluşturulur, iflas idaresi seçilir ve göreve başlar. Ancak ikinci alacaklılar toplantısı ve malların satışı, iflas kararı kesinleşmeden yapılamaz.
Kambiyo Senetlerine Özgü İflas:
Bu yolla iflas için, alacağın kambiyo senedine (çek, bono, poliçe) bağlı olması gerekir. Alacak rehinle teminat altına alınmış olsa bile, rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurmadan doğrudan iflas talep edilebilir. Bu iflas yolu, adi iflasa benzer şekilde işler. Alacaklı icra dairesine başvurur. Memur, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini tespit ederse, borçluya ödeme emri gönderir. Bu takipte itiraz ve şikayet süresi 5 gündür. Borçlu, bu sürede tüm savunma sebeplerini ileri sürmelidir. Şikayetleri inceleyecek ve iflas davasını görecek yetkili merci yine ticaret mahkemesidir.
Borçlu süresi içinde itiraz veya şikayet etmemişse, takip kesinleşir ve borçlu artık itirazda bulunamaz. Eğer borçlu süresi içinde itiraz ettiyse, alacaklı ticaret mahkemesinden bu itirazın kaldırılmasını ve iflasa karar verilmesini birlikte talep etmelidir. Bu durumda adi iflas hükümleri uygulanır.
Doğrudan İflas:
Alacaklının Talebi Üzerine:
Alacaklının tahsil imkânı kalmamışsa veya borçluya karşı yürütülecek icra ve takip süreci alacaklıyı zarara uğratacaksa, alacaklı doğrudan ticaret mahkemesine başvurarak iflas davası açabilir.
İcra ve İflas Kanunu’nda doğrudan iflas nedenleri şunlardır:
Borçlunun yerleşim yerinin bilinmemesi
Borçlunun taahhütlerinden kaçmak için kaçması
Borçlunun alacaklılarını zarara uğratacak hileli işlemlerde bulunması
Borçlunun mal kaçırması
Borçlunun ödemelerini durdurmuş olması
Borçlunun teklif ettiği konkordatonun onaylanmaması
Hükme bağlanmış bir alacağın icra emrine rağmen ödenmemesi
Bu hallerde, alacaklı, borçlunun merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesine başvurarak doğrudan iflas talebinde bulunabilir.
Bu tür bir davada daha önce takip süreci bulunmadığından, borçluya savunma hakkı tanınmalıdır. Borçlu, duruşmaya çağrılır. Gelmezse gıyabında karar verilir. Alacaklı, hem alacağın varlığını hem de iflas nedenini ispatlamalıdır. Mahkeme, bunu yeterli bulursa teminat kararı verir. Süresi içinde borç ödenmezse, borçlu iflas etmiş sayılır.
Borçlunun Başvurusu Üzerine:
Borçlarını ödeyemeyen borçlu, ticaret mahkemesinden iflasını talep eder. Mahkeme, borçlunun ödeme güçlüğünü kendiliğinden araştırmaz ve ispat istemez. Beyan esas alınır ve iflasa karar verilir.
İflas Kararının Sonuçları
Borçlunun Malvarlığına Etkileri:
İflas açıldığında, borçlunun haczedilebilir tüm mal, hak ve alacakları ile “iflas masası” oluşur. Borçlu, artık bu mallar üzerinde tasarruf edemez; yetki iflas idaresine geçer.
Masaya girecek mallar tespit edilir ve kayıp veya çalınma riskine karşı önlem alınır. Daha sonra bu malların değerine göre tasfiye yöntemi belirlenir.
İflas, toplu bir takip yolu olduğu için alacaklılar bireysel takip yapamaz. Herkes alacağını iflas masasına kaydettirir ve tasfiye sonunda elde edilen paradan pay alır. İflas açıldıktan sonra başlatılan tüm takipler durur ve iflas kararı kesinleşince düşer. Tasfiye sürecinde yeni takip başlatılamaz.
Alacaklılara Etkileri:
İflasla birlikte, vadesi gelmemiş borçlar muaccel olur. Borçlunun üçüncü kişilerden olan alacakları ise iflas masasına geçer ve zamanı geldiğinde oradan ödenir. İflas açıldığında faiz işlemesi durur. Alacaklı, sadece iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faizleri talep edebilir. Kefalet borçları da masa borcu olarak kaydedilir ve kefil alacaklısı da diğerleri gibi ödenir. İflas masası, ödenen miktar oranında kefil alacaklısının yerine geçer.
İlk alacaklılar toplantısında, gerçek kişilerden oluşan bir iflas idaresi seçilir. Bu heyet, masanın yönetimi ve tasfiyesiyle görevlidir.
İflas idaresi, iflas dairesi denetiminde masayı yönetir ve iflas kapanana kadar görevine devam eder. Malvarlığını korur, borçları tespit eder, ikinci alacaklılar toplantısını düzenler ve paraları dağıtır. Masada mal kalmadıysa süreç sona erer.