ÖZET
Konkordato, mali açıdan zor durumda bulunan borçluların alacaklılarıyla belirli bir ödeme planı çerçevesinde anlaşarak borçlarını ifa etme imkânı sağlayan ve icra-iflas hukukunun önemli borç yapılandırma kurumlarından biridir. Ancak uygulamada, konkordatonun özellikle borçlular lehine geniş korumalar içermesi, kuruma yönelik ciddi suistimallere yol açmış ve bu durum alacaklıların alacaklarını tahsil imkânlarını önemli ölçüde zayıflatmıştır. Bu sorunların giderilmesi amacıyla hazırlanan Cebrî İcra Kanunu Taslağı, konkordato hükümlerinde köklü değişiklikler öngörmekte olup, özellikle alacaklıların menfaatlerinin korunmasını temel hedef olarak benimsemektedir.
Bu çalışmada, söz konusu taslak düzenlemeler ayrıntılı olarak incelenecek; getirilen yeniliklerin konkordato kurumunun işleyişine, borçlu ve alacaklı arasındaki menfaat dengesine ve icra-iflas hukuku sistematiği içindeki yerine etkileri değerlendirilecektir.
GİRİŞ
Konkordato, mali açıdan ödeme güçlüğüne düşen işletmelerin, alacaklılarıyla mahkeme denetiminde yaptıkları anlaşma doğrultusunda borçlarını belirli bir plan dahilinde ödemelerine imkân tanıyan önemli bir kurumsal mekanizmadır.
Ne var ki, mevcut uygulamada konkordato sisteminin amaç dışı kullanıldığına, borçlarını ödeme imkânı bulunmayan firmaların da bu kuruma başvurduğuna yönelik eleştiriler ortaya çıkmıştır. Böyle durumlarda konkordato, ekonomik açıdan yaşama şansı bulunmayan işletmelerin yapay biçimde ayakta tutulmasına hizmet etmekte; bu da hem alacaklıların menfaatlerini zedelemekte hem de ticari hayatın güvenilirliğini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, konkordatonun alacaklılar bakımından daha güvenilir bir mekanizma haline getirilmesi gerektiği yönünde ciddi bir ihtiyaç doğmuştur.
Hazırlanan Cebrî İcra Kanunu Taslağı, bu ihtiyacı karşılamayı hedeflemekte ve konkordato hükümlerinde önemli değişiklikler öngörmektedir. Taslak ile birlikte, konkordato talebine eklenecek belgelerin şeffaf hale getirilmesi, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, mühlet kararlarının daha sıkı şartlara bağlanması ve alacaklıların süreçteki rolünün artırılması amaçlanmaktadır. Böylelikle konkordato, borçlarını ödemek için makul bir iyileşme ihtimali bulunan işletmelerin yeniden yapılandırılmasına hizmet eden ve alacaklıların menfaatlerini koruyan bir kurum haline gelecektir.
Birinci Ayrım: Konkordato Talebi ve Geçici Mühlet
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, geçerli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. (285/2) | İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. (374/2) |
Mevcut düzenlemede, alacaklının konkordato talebini “gerekçeli bir dilekçeyle” yapması şart koşulmuşken, taslak düzenlemede bu ibare kaldırılmıştır. Bu değişikliğin dayanağı, İsviçre’nin Borç İçin Takip ve İflas Hakkındaki Federal Kanunundaki uygulamadır. İsviçre öğretisinde, konkordato talep edebilecek alacaklının yalnızca kendisine iflas isteme yetkisinin doğduğunu ispat etmesi yeterli görülmekte, talebin gerekçesini açıklama zorunluluğu aranmamaktadır.
Sonuç olarak, taslak düzenleme alacaklının başvuru prosedürünü basitleştirmekte ve şekli yükümlülükleri azaltarak alacaklı lehine bir kolaylaştırma sağlamaktadır.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
– | Konkordato talebi mahkemece reddedildikten sonra, borcun ödenmesini sağlayacak olan kaynaklarda önemli bir değişiklik gerçekleşmedikçe veya ileriye yönelik olarak böyle bir değişikliğin gerçekleşeceği somut olarak ortaya konmadıkça, tekrar adi konkordato teklifinde bulunulamaz. (374/3) |
Mevcut düzenlemede böyle bir hüküm bulunmazken, taslak düzenlemeye eklenen üçüncü fıkra ile, konkordato talebi mahkemece reddedildikten sonra, borcun ödenmesini sağlayacak kaynaklarda önemli bir değişiklik gerçekleşmediği veya böyle bir değişikliğin ileriye dönük olarak somut şekilde ortaya konmadığı hâllerde, tekrar adi konkordato teklifinde bulunulamayacağı öngörülmüştür.
Bu düzenleme, uygulamada görülen suistimalleri önlemeye yöneliktir. Nitekim, konkordato talebi reddedilen bazı borçlular, şartlarda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, ödeme tekliflerini değiştirerek veya merkez değiştirip bir alacaklı aracılığıyla tekrar adi konkordato başvurusunda bulunabilmekteydi. Taslak fıkra ile, borçlunun konkordatonun koruyucu hükümlerinden adeta ardışık şekilde yararlanması engellenmiş, böylece alacaklıların haklarının korunması güçlendirilmiştir.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için 154.maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. (285/2) | Yetkili ve görevli mahkeme, iflasa tabi borçlu için 269 uncu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yazılı yerdeki; iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki iflas mahkemesidir. Şu kadar ki, başvuru tarihinden geriye doğru altı ay içinde yapılan yer değişiklikleri dikkate alınmaz. (374/4) |
Taslak düzenlemede, yetkili ve görevli mahkeme konusu, iflâsa tabi borçlular için 269 uncu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yazılı yerdeki iflas mahkemesi; iflâsa tabi olmayan borçlular için ise yerleşim yerindeki iflas mahkemesi olarak belirlenmiş ve başvuru tarihinden geriye doğru altı ay içindeki yer değişikliklerinin dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır. Mevcut düzenlemede ise, iflâsa tabi borçlular için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında belirtilen yerlerdeki asliye ticaret mahkemeleri, iflâsa tabi olmayan borçlular için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştı.
Bu değişiklik, özellikle kötüniyetli başvuruların önlenmesi ve alacaklıların haklarının korunması açısından önem taşımaktadır. Uygulamada, konkordato talebi reddedilen borçluların, şartlarda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, yer değiştirerek farklı bir mahkeme nezdinde tekrar başvuru yapması sıkça görülmekteydi. Taslak düzenleme ile, böyle bir durumun önüne geçilmiştir.
Sonuç olarak, yetkili ve görevli mahkeme düzenlemesindeki bu yenilik, alacaklı lehine bir güvence mekanizması oluşturmakta ve konkordato sürecinin kötüye kullanımını engelleyerek, alacaklıların haklarının korunmasını güçlendirmektedir.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste. (286/1/c) | Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların varsa rüçhan ve imtiyaz durumunu gösteren liste.(375/1/c) |
Mevcut düzenlemede, konkordato alacak listesinde alacaklılar, alacak miktarları ve alacaklıların imtiyaz durumunun gösterilmesi öngörülmüştür. Taslak düzenlemede ise, bu listeye alacaklıların varsa rüçhan durumunun da eklenmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu değişiklikle, birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen alacaklı ve alacak miktarlarını gösteren belgede, eksikliğe mahal verilmemesi amaçlanmıştır. Böylece, alacakların sadece imtiyaz durumu değil, rüçhan durumu da şeffaf bir şekilde gösterilerek, alacaklılar açısından bilgiye erişim ve hakların korunması güçlendirilmiş olmaktadır.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. (287/2) | Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 375 inci maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği kesin süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli gider, alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde, geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. (376/2) |
Konkordato işlemlerinin alacaklılardan biri tarafından talep edilmesi hâlinde, taslak düzenlemede borçlunun 375. maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları, mahkemenin vereceği kesin süre içinde ve eksiksiz olarak sunması şartıyla geçici mühlet kararı verileceği hükme bağlanmıştır. Mevcut düzenlemede ise, söz konusu belgeler 286. maddede belirtilmiş ve borçlunun sunma süresi mahkemenin belirleyeceği makul süre olarak ifade edilmişti.
Taslak düzenleme ile özellikle sürenin kesin olarak belirtilmesi, borçlunun süreci geciktirme ihtimalini minimize etmeyi ve alacaklı lehine başvuru sürecinin etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. (287/4) | Mahkeme dört aya kadar geçici mühlet kararı verebilir. Geçici mühletin dört aydan daha kısa olması hâlinde talep üzerine toplamda dört ayı aşmayacak şekilde uzatılmasına karar verilebilir. (376/3) |
Taslak düzenlemede geçici mühlet süresi dört aya çıkarılmış ve uzatma imkânı kaldırılmıştır. Mahkeme, durum ve şartlara göre dört aydan daha kısa bir süre tayin edebilir; ancak bu hâlde talep üzerine toplam sürenin dört ayı geçmemesi kaydıyla uzatma yapılabilir. Bu değişiklik, sürecin öngörülebilirliğini artırmakta ve alacaklıların lehine olarak borçlunun geçici mühleti kötüye kullanarak süreyi uzatma ihtimalini sınırlamaktadır.
İkinci Ayrım: Konkordato Komiseri
Taslağın 381. maddesi ile konkordato komiserlerinin denetimi, sorumlulukları ve haklarında uygulanabilecek yaptırımlar ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Böylece komiserlerin nitelikleri artırılmış, görevleri sıkı denetime tabi tutulmuş ve işlemlerine karşı şikâyet yolu açılmıştır. Maddenin ilk fıkrasında, komiserlerin görevlerini mevzuata uygun şekilde yerine getirip getirmediklerinin bilirkişilik bölge kurulu tarafından resen veya başvuru üzerine denetleneceği hükme bağlanmıştır. İkinci ve üçüncü fıkralarda, komiserlerin görevlerini gereği gibi ifa etmemeleri, güven sarsıcı davranışlarda bulunmaları ya da geçerli bir mazeret olmaksızın görevden kaçınmaları gibi durumlarda, uyarıdan listeden sürekli çıkarılmaya kadar uzanan yaptırımlar öngörülmüş; ayrıca kesinleşen yaptırımların, komiserin görev yaptığı tüm dosyalara bildirilmesi zorunlu kılınmıştır. Dördüncü fıkra ile denetim ve yaptırımların uygulanmasında Bilirkişilik Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı açıklığa kavuşturulurken, beşinci fıkra Adalet Bakanlığı’na yönetmelikle ayrıntıları düzenleme yetkisi vermektedir. Bu düzenleme ile, komiserlik görevinin taşıdığı sorumluluk güçlendirilmiş, görev suiistimallerine karşı caydırıcı bir mekanizma oluşturulmuş ve konkordato sürecinin güvenilirliği artırılmıştır.
Üçüncü Ayrım: Kesin Mühlet ve Sonuçları
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
– | Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı açıkça anlaşılıyorsa mahkeme, konkordato talebinin reddine karar verir. Borçlunun, borca batık bir sermaye şirketi veya kooperatif olması hâlinde resen iflasına da karar verilir. (382/3) |
Taslak düzenlemeyle, konkordatonun başarıya ulaşamayacağının açıkça anlaşıldığı hâllerde mahkemenin konkordato talebini reddetmesi ve borçlu borca batık bir sermaye şirketi veya kooperatif olması durumunda resen iflasına karar vermesi öngörülmektedir. Bu hüküm, hem sürecin kötüye kullanılmasını önleyerek alacaklıların menfaatlerini korumakta hem de mahkemenin konkordato sürecinde pasif bir rol üstlenmek yerine borçlunun mali durumunu yakından değerlendirerek, konkordatonun başarı ihtimalini objektif şekilde denetlemesini zorunlu kılmaktadır.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. (289/3) | Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde, borçluya altı aydan az olmamak üzere bir yıla kadar kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiserin kesin mühlet döneminde de görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. (382/4) |
Mevcut düzenlemede, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya doğrudan bir yıllık kesin mühlet tanınmakta iken, taslak metin bu hükmü değiştirerek mahkemeye altı aydan az olmamak üzere bir yıla kadar kesin mühlet verme imkânı tanımaktadır. Böylelikle konkordato süresi konusunda daha esnek bir sistem benimsenmiş, mahkemeye borçlunun mali durumu ve konkordatonun başarı ihtimaline göre süreyi belirleme konusunda geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Bu değişiklik, hem gereksiz uzun mühletlerin önüne geçilmesini hem de konkordato kurumunun daha etkin ve ölçülü biçimde uygulanmasını sağlamayı hedeflemektedir.
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
– | Mühlet kararı rehinli alacaklar için faiz işlemesini durdurmaz. (387/3) |
Taslak düzenlemede, mühlet kararının rehinli alacaklar bakımından faiz işlemesini durdurmayacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. Böylelikle rehinli alacaklıların alacaklarının zaman içinde değer kaybına uğramasının önüne geçilmekte, teminatlı alacakların korunması yönünde önemli bir güvence getirilmektedir.
Dördüncü Ayrım: Alacaklılar Toplantısı ve Konkordatonun Mahkemede İncelenmesi
Mevcut İİK Maddesi | Taslak Cebri İcra Maddesi |
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. (302/8) | Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç iki hafta içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeler ile konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına ilişkin gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. (394/5) |
Mevcut düzenlemede komiserin rapor sunma süresi yedi gün iken, taslakla bu süre iki haftaya çıkarılmıştır. Bir haftalık sürenin çoğu durumda konkordato dosyasının kapsamlı şekilde incelenmesine ve sağlıklı bir rapor hazırlanmasına imkân tanımadığı dikkate alınarak yapılan bu değişiklik, uygulamada karşılaşılan güçlükleri gidermeyi hedeflemektedir. Böylece komiserin, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığını daha ayrıntılı ve gerekçeli biçimde değerlendirmesine olanak sağlanarak, yargısal denetimin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amaçlanmıştır.
SONUÇ
Cebrî İcra Kanunu Taslağı ile konkordato hükümlerinde yapılan değişiklikler, kurumun işleyişini daha etkin, ölçülü ve öngörülebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Düzenlemeler, alacaklıların menfaatlerini güçlendirmeye ve sürecin kötüye kullanılmasını önlemeye yöneliktir. Bu bağlamda, konkordato artık borçlular için sınırsız bir koruma alanı olmaktan çıkarılarak, alacaklı-borçlu dengesi gözetilerek yeniden yapılandırılmıştır. Taslağın uygulamaya yansıması ve yargı pratiğiyle şekillenecek süreç, konkordato kurumunun gelecekteki etkinliğini belirleyecektir.
KAYNAKÇA
- Cebrî İcra Kanunu Taslağı, Mevzuat Genel Müdürlüğü, erişim: https://mgm.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/cebr-icra-kanunu-taslagi24072025041230
- Konkordato, kurtarılması mümkün olmayan şirketler tarafından suistimal ediliyor, Independent Türkçe, erişim: https://www.indyturk.com/node/255306/ekonomi%CC%87/konkordato-kurtar%C4%B1lmas%C4%B1-m%C3%BCmk%C3%BCn-olmayan-%E2%80%9Czombi%E2%80%9D-%C5%9Firketler-taraf%C4%B1ndan-suistimal
- Konkordato sisteminde köklü değişiklik yapılacak, Ekonomi Gazetesi, erişim: https://www.ekonomigazetesi.com/ekonomi/konkordato-sisteminde-koklu-degisiklik-yapilacak-57129