1. Marka hakkının devri Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 148. maddesi uyarına mümkündür. Marka hakkının devri yazılı şekil şartına tabii olup noter tarafından onaylanması da bu işlemin geçerlilik şartıdır.
2. Her ne kadar noter onayı, devir sözleşmesinin taraflar bakımından kurulmuş olması için yeterli olsa da devrin üçüncü kişilere karşı da hüküm ifade edebilmesi için, marka devrinin Türk Patent ve Marka Kurumu’na (“Türk Patent”) kaydettirilmesi de menfaat gereğidir. Zira, tescil ve ilan yaratıcı etkiye değil, açıklayıcı etkiye sahiptir. Her ne kadar tescil açıklayıcı nitelikte olsa da devir sicile kayıt edilmediği sürece taraflar markanın tescilinden doğan yetkileri iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremeyecektir.
3. Ayrıca markanın devre konu olacak mal ve/veya hizmetlerinin listesi de yapılacak sözleşmenin içeriğinde bulunmalıdır. Zira, devir tam ve kısmi olarak da gerçekleşebilir. Bir markanın Nice sınıflandırılmasına göre tescil edilmiş tüm sınıfları üzerinden devredilmesi halinde tam devirden bahsedilecektir. Ancak bu markanın tescil edildiği sınıflarından yalnızca belirli sınıflarının devredilmesi halinde ise kısmi devirden söz edilecektir. Devredilen markanın devredeninin markanın tamamı üzerinde Türk Patent nezdinde geçerli mülkiyet hakkına sahip olduğunun onaylanması gerekmektedir.
4. Marka işletme ile birlikte devredilebileceği gibi ayrılık ilkesi gereğince, markanın işletmeden ayrı devri de mümkündür. Ancak bir işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devri, aksi kararlaştırılmamışsa, işletmeye ait markaların devrini de kapsamaktadır.
5. Marka devir sözleşmesi, devir anından itibaren hüküm ifade etmektedir. Markayı devralan o markanın, tescil konusu mallarla ilgili olarak mevcut itibarını, satış gücünü, kazanılmış kalite imajını alır. Markayı devreden o sırada hangi hak ve kısıtlamaları sahipse, devir ile bu hak ve kısıtlamalar devralana geçecektir. Marka sahibi bir kez markasını devrettiğinde, devrettiği marka üzerinde hiçbir hakkı kalmayacak olup bir hak ileri sürmesi de mümkün olmayacaktır.
6. Ayrıca marka bir malvarlığı değeridir. Dolayısıyla gerçek kişi sahibinin ölümüyle birlikte TMK hükümleri uyarınca miras yoluyla mirasçılara intikal edecek olup miras paylaşımına konu olacaktır.

