Ana içeriğe atla

Loading...

MAL REJIMI VE EVLILIK MALLARININ TASFIYESI VE BU KONULARDA UYGULANACAK HUKUK

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 15 maddesi gereği; “(1) Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutad mesken veya millî hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması hâlinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek millî hukuku, bulunmaması hâlinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku, bunun da bulunmaması hâlinde Türk hukuku uygulanır.  (2) Malların tasfiyesinde, taşınmazlar için bulundukları ülke hukuku uygulanır. (3) Evlenmeden sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olan eşler, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, bu yeni hukuka tâbi olabilirler.” Ayrıca yine aynı kanunun 2/3. Maddesi gereğince; “Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilâfı kurallarının başka bir hukuku yetkili kılması, sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin ihtilâflarda dikkate alınır ve bu hukukun maddî hukuk hükümleri uygulanır.” Kanun metninde belirtilen nedenlerle evlilik mallarının tasfiyesinde, evlenme anındaki mutad mesken hukuku yani Morityus Cumhuriyeti ihtilaf kurallarına bakılarak uygulanacak hukuk belirlenecektir. Ancak bunun bulunmaması halinde evlilik mallarının tasfiyesinde Türk hukuku uygulanabilcektir. Ayrıca 3. Kişilerin hakları saklı kalmak kaydı ile her iki tarafça bu evlilik mallarının tasfiyesi konusunda uygulanacak hukuk açısından Türk hukuku seçilebilmektedirler. Bu aşamada Morityus Cumhuriyeti ihtilaf kurallarına bakılması gerekmez. Bunun yanında bir taşınmazın söz konusu olduğu durumlarda taşınmazın bulunduğu ülke hukuku uygulanır yabi bu durumda İngiltere hukuku uygulanacaktır.

 

Evlilik mallarının tasfiyesi konusunda uygulanacak hukukun Türk Hukuku olarak belirlenmesi halinde;

 

Mal paylaşımı davası, açılmış olan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılabilmektedir. Eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Taraflar, evlenirken veya evlendikten sonra kanunda yazılı mal rejimlerinden birini seçip sözleşme yapmamışlarsa yasal mal rejimine, yani edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 202. maddesi uyarınca; “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.” Yine aynı kanunun 218. Maddesi;  “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.”

 

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5912 E. 2012/6054 K. 21.06.2012 tarihli karar;  Dava,edinilmiş mallar katılma rejimi  rejimi süresi içerisinde edinilen mallardan kaynaklanan katılma  alacağı isteğine ilişkindir.Eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten boşanma davasının açıldığı tarihine kadar edinilmiş mallara katılma  rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.”

 

Türk Medeni Kanunu’na göre Edinilmiş Mallar; Kişinin çalışmasının karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,  işgücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel mallarının gelirleri,  Edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir. Kişisel Mallar ise;  Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,  mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,  manevî tazminat alacakları,  kişisel mallar yerine geçen değerlerdir.

 

Kanunda sayılan edinilmiş mal ve kişisel malların niteliklerine bakılarak eşlerden her birinin mal rejimi süresince edindiği mallar hakkında, kanunda belirtilen şekillerde ekleme ve denkleştirmeler yapıldıktan sonra elde edilen toplam değerinden bu mallara ait borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktarın yarısı “Katılma Alacağı Davası” ile talep edilir.

 

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesi uyarınca; Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.” Eşlerden birinin diğer eşe ait bir malın edinilmesine, korunmasına, iyileştirilmesine, hiç veya uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunan eş, tasfiye sırasında bu değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahiptirBu hak ise “Değer Artış Payı” davası ile talep edebilir.

0 Yorumlar

Yorum Yap

Kısıtlı HTML

  • İzin verilen HTML etiketleri: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.