Ana içeriğe atla

Loading...

TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK

Alternatif çözüm yollarından biri olan arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun kabulü ve 22.06.2012 tarihli ve 28331 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır. Arabuluculuk mekanizması ile uyuşmazlıkların mahkemelere taşınmadan anlaşma yoluyla çözülmesi, daha basit ve hızlı şekilde sonuca ulaşılması amaçlanmaktadır.  Arabuluculuk mekanizması başlangıçta ihtiyari olarak düzenlenmiş olup, halihazırda iş hukukundan doğan uyuşmazlıklarda 01.01.2018 tarihinden itibaren, ticari uyuşmazlıklarda ise konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olan alacak ve tazminat talepleri için ise 01.01.2019 tarihinden itibaren dava şartı haline getirmiştir. Dava şartı olarak arabuluculuk mekanizmasına başvurulması ‘’zorunlu arabuluculuk’’ olarak adlandırılmaktadır.

Bu hususta güncel bir düzenlemeye ilişkin olarak belirtmek gerekir ki; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna bu kanunun 73. Maddesinden sonra gelmek üzere “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 73/A maddesinin eklenmesine karar verilmiş ve bu hüküm 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte yürürlüğe girmiştir.

“Dava şartı olarak arabuluculuk

MADDE 73/A – (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:

a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar

b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar

c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar

ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar

d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi uyarınca tüketici uyuşmazlıklarında mahkeme huzurunda dava açılmasından önce arabulucuya başvurma zorunluluğu dava şartı haline gelmiştir. Kanunda açık bir şekilde herhangi bir parasal sınır öngörülmemiş olmakla birlikte, Tüketici Hakem Heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıkların bu zorunluluktan muaf tutulması yoluyla, aslında parasal sınırın 10.390,00 TL olduğu belirtilmiştir.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi’nde belirtildiği gibi dava şartı olarak getirilen zorunlu arabuluculuk kapsamının dışında bırakılan durumlar aşağıdaki gibidir:

1-Tüketici Hakem Heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar (10 bin 390 TL altında kalan uyuşmazlıklar),

2-Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı itirazlar,

3-İhtiyati tedbir kararların alınması,

4-Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması,

5-Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılmasına ilişkin davalar,

6-Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar.

Sonuç olarak, 6502 sayılı yasa her ne kadar tüketicileri korumak için getirilmiş ise de yargılama sürecinin uzun sürmesi nedeniyle tüketiciler haklarını aramaktan imtina ederek mağdur olmaktaydılar. Bu sebeple tüketici uyuşmazlıkları açısından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi uyarınca dava şartı olarak arabuluculuk mekanizmasına başvurulmasının tüketiciyi bu mağduriyetten kurtarması beklenmektedir.

0 Yorumlar

Yorum Yap

Kısıtlı HTML

  • İzin verilen HTML etiketleri: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.