Ana içeriğe atla

Loading...

ANLAŞMALI BOŞANMA NEDİR?

Boşanma davaları şekil ve usul yönünden farklılık göstermektedir. Anlaşmalı boşanma ise en kısa tanımıyla eşlerin boşanma ile ilgili tüm hukuki sonuçlar üzerinde uzlaşmaları sonucu açılacak olan boşanma davası türüdür. Ancak eşlerin tüm konularda uzlaşmış olmaları anlaşmalı boşanmak için tek başına yeterli bir durum oluşturmaz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166. Maddesinin 3. Fıkrasında anlaşmalı boşanma şartlarını düzenlemiştir.

 

TMK: 163/3 Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

 

Düzenlenen bu şartlara bakmadan önce boşanma davasının açılabilmesi için görevli ve yetkili mahkemeyi incelemek daha doğru olacaktır.

 

Anlaşmalı boşanmak isteyen eşlerin davalarında görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir. Bireyler boşanma davası açmak istemeleri durumunda Aile Mahkemelerine, boşanma dilekçeleri ile başvuru yapmalıdırlar. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise boşanma davaları için görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Boşanma davalarının nerede açılacağı durumu ise yetkili mahkemeler ile ilişkilidir. Boşanma davalarında yetkili mahkemeler, eşlerin son altı ay içerisinde birlikte ikamet etmeleri durumunda bu ikamet adresinin olduğu yerdeki Aile Mahkemesi ya da Asliye Hukuk Mahkemesidir. Eşler altı aydan daha uzun süreler zarfında farklı yerlerde ikamet ediyor ise boşanma davası eşlerden birinin yerleşim yerindeki mahkemede açılmalıdır.

 

Boşanma davası için görevli ve yetkili mahkemelere baktıktan sonra anlaşmalı boşanma hususunda Medeni Kanunumuzda düzenlenmiş şartları açıklamaya geçebiliriz.

 

İlk olarak bakmamız gereken, anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evliliğin bir yılını doldurmuş olup olmadığıdır. Bir başka ifade ile dava açıldığı tarihte evlenme tarihinin üzerinden 1 sene geçmiş olmalıdır. Bu sürenin konulmasının sebebi evlenen eşlerin hiç değilse belirli bir süre birlikte yaşayarak birbirlerini tanımalarını sağlamaktır. Bir yıllık süre kamu düzenine ilişkin olduğundan eşlerin karşılıklı rızası ile kısaltılabilmesi mümkün olmayacaktır. Anlaşmalı boşanmada aranan bu 1 yıllık süre dava açıldığında henüz dolmamış olabilir. Ancak yargılama sırasında bir yıllık süre dolmuş ise dava şartı gerçekleşmiştir. Bu durumda anlaşmalı boşanma kararı verilebilecektir.

 

Anlaşmalı boşanmanın ikinci önemli şartı, eşlerin birlikte dava açması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesidir. Buna göre eşler birlikte karar alarak ve ortak bir dilekçe ile mahkemeye müracaat ederek anlaşmalı boşanma davası açabilirlerken, bir başka ihtimal de eşlerden biri anlaşmalı boşanma veya başka bir boşanma sebebine dayanarak dava açar ve diğer eş bu davayı hâkim huzurunda kabul ederse bu da anlaşmalı boşanma olarak kabul edilir.

 

Bir diğer gerekli koşul ise anlaşmalı boşanma gerçekleştirilebilmesi için eşler sadece boşanma konusunda değil boşanmanın mali sonuçları ve varsa çocukların durumu konusunda da anlaşmış olmalıdırlar. Eşler bu konuları düzenlemek üzere aralarında yapmış oldukları anlaşmayı hâkimin incelemesine sunarlar. Bu anlaşma yazılı bir metin halinde düzenlenmiş olabileceği gibi hâkimin huzurunda sözlü olarak da açıklanabilir. Anlaşmanın sözlü açıklanması durumunda mahkemede bir tutanağa geçirilerek her iki eş tarafından imzalanması gerekecektir. Eşlerin hâkime yazılı ya da sözlü olarak sunduğu bu protokol içerisinde tarafların, çocuğun velayetini kimin alacağı, evlilik içerisinde edinilmiş malların nasıl paylaşılacağı, boşanmaya ilişkin tarafların tazminat ya da nafaka taleplerinin olup olmadığı gibi hususlarda uzlaşma içerisinde olduklarını beyan etmeleri gerekir. Eşlerin anlaşmayla boşanmasına karar verilebilmesi, onların sundukları protokolün hâkim tarafından uygun bulunması şartına bağlanmıştır. Hâkim tarafların ve varsa çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak, kendisine sunulmuş protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Ancak bu değişiklikler taraflarca onaylanmadığı sürece boşanmaya karar verilemez çünkü bu durumda tarafların anlaşmasından söz edilemeyecektir. Kanunun kabul ettiği bu çözüm özellikle boşanma sonucunda çocukların uğrayacakları zararları asgari düzeye indirmeye yöneliktir.

 

Tarafların anlaşmalı boşanmasındaki son gereklilik de tarafların hâkim huzurunda dinlenmesidir. Taraflar ister avukat aracılığı ile isterlerse kendileri davayı yürütüyor olsunlar, her durumda boşanma davasına katılmak zorundadırlar. Burada güdülen amaç, hâkimin eşlerin iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesini sağlamaktır. Bu konuda hâkime takdir yetkisi verilmemiştir yani taraflar bizzat dinlenmeden anlaşmalı boşanmaya karar verilemez.

 

Yukarıda saymış olduğumuz tüm şartların sağlanması durumunda eşler arasında boşanmanın tüm hukuki, mali ve çocuklar üzerindeki etkisi konularında uzlaşmaya varılmış bir şekilde anlaşmalı boşanma kararı verilecektir.

0 Yorumlar

Yorum Yap

Kısıtlı HTML

  • İzin verilen HTML etiketleri: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.