Ana içeriğe atla

Loading...

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE CEZAİ ŞART

İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Kanun metni ile de sabit olduğu üzere iş sözleşmesi; iş görmeücret ödeme ve kişisel/hukuki bağımlılık unsurlarından oluşmaktadır.

 

İş sözleşmesi;

  • Belirli- belirsiz,
  • Asgari- azami,
  • Şarta bağlı, deneme süreli, mevsimlik,
  • Süreli, süreksiz,
  • Kısmi ve tam süreli olarak yapılabilmektedir.

 

Cezai Şart     ; Eski Borçlar Kanunu’nda cezai şarta ilişkin düzenlemelere yer verilmekle birlikte, cezai şartın tanımı yapılmamıştır. Ancak, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nda “cezai şart” yerine “ceza koşulu” kavramına yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi uyarınca ;

 

“Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.”

 

Cezai şart feri nitelikte olduğundan ötürü varlığı asıl borcun varlığına bağlıdır. Söz konusu borç haksız fiilden, sözleşmeden veya kanundan doğabilir.

 

Cezai Şartın İş Hukuku Açısından Etkisi; İş hukuku cezai şartın en çok uygulandığı hukuk dallarından bir tanesidir. Kural olarak, iş sözleşmesinde cezai şart kararlaştırılması kabul edilmekle birlikte, cezai şartın her iki taraf içinde kararlaştırılmış olması gerekmektedir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması gerekmektedir.

 

Belirli süreli iş sözleşmesi; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre;

 

“Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.”

 

Belirli süreli iş sözleşmelerinde, sözleşmenin kurulduğu anda taraflarca sözleşmenin sona ereceği zaman bilinmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesi kural olarak herhangi bir fesih bildirimine gerek olmaksızın sözleşmede belirlenen sürenin geçmesiyle kendiliğinden sona erer. Ayrıca, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar iş güvencesinin kapsamına giremezler. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı neden olmadıkça birden fazla üst üste yapılamaz. Yani, belirli süreli iş sözleşmesinin objektif koşullar bulunmadığı takdirde belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşeceği kabul edilmektedir. 

 

Bu kapsamda, belirsiz süreli iş sözleşmesi haline gelen sözleşmede kararlaştırılan süresinden önce haksız feshe bağlı cezai şartın geçerli olup olmadığı hususundaki uygulamadaki ve doktrindeki belirsizlik Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/10 E.- 2019/1 K. ve 08.03.2019 tarihli kararı ile ortaya koyulmuştur. İçtihadı Birleştirme Kurulu tarafından aşağıdaki gerekçelere dayanılarak “Belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif şartları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart hükmünün, belirlenen süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna” oy çokluğu ile karar verilmiştir.

 

Gerekçeler

  • Bütün sözleşmelerde tarafların, karşılıklı olarak borcun ifa edileceği inancıyla hareket etmeleri tabiidir. İş sözleşmelerinde ise, sözleşmenin kişisel ilişki oluşturan niteliği dolayısıyla gerek işçinin gerekse işverenin sözleşmenin ifa edileceğine, bir başka ifadeyle iş sözleşmesinin feshedilemeyeceğine dair güvenin korunması, taraflar açısından son derece önemlidir. İş sözleşmesinin tarafları, ihbar öneli tanınması suretiyle sözleşmeyi feshetme hakkının sınırlandırılması amacıyla, iş sözleşmesinde cezai şarta dair düzenlemelere yer vermektedir.
  • İşçi ve işveren tarafından iş sözleşmesinin belirli süreli olarak akdedilmesi ve sözleşmede süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart düzenlenmesinin öngörülmesi durumunda objektif koşulları bulunmadığı için sözleşme belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliğinde kabul edilse de, TBK 27/2 maddesi uyarınca kısmi geçersizlik yaptırımı uygulanarak taraf iradelerine üstünlük tanınmalı ve süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart hükmünün kararlaştırılan süre için geçerliliğini koruduğu kabul edilmelidir.
  • Taraflarca sözleşmede kararlaştırılan süre boyunca sözleşmenin yalnızca haklı nedenle feshedilebileceği, haklı neden oluşturmayan diğer hallerde sözleşmeye devam edilmesi kabul edilmiştir. Taraflar, bu husustaki taahhütlerini yerine getirmek amacıyla sözleşmede baskı aracı niteliğinde olan cezai şarta ilişkin düzenlemeye yer vermişlerdir. Belirli süreli iş sözleşmesinin objektif koşullarının bulunmaması nedeniyle belirsiz süreli olarak nitelendirilmesi, tarafların cezai şarta ilişkin sözleşme iradelerinin geçersizliği sonucunu doğurmamalıdır.
  • İşçi ve işverenin belirli süreli iş sözleşmesinde belirledikleri süre boyunca haklı neden olmaksızın sözleşmenin feshedilmemesini garanti altına almak amacıyla sözleşmede öngördükleri cezai şart hükmü, belirli süreli iş sözleşmesinin objektif koşulları taşımadığından belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilmesi halinde, kararlaştırılmış olan süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğu sonucuna varılmıştır.

0 Yorumlar

Yorum Yap

Kısıtlı HTML

  • İzin verilen HTML etiketleri: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.