Ana içeriğe atla

Loading...

7251 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’UN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ İLE GETİRİLEN YENİ DÜZENLEMELER

30 Mayıs 2019 tarihinde uygulanmaya başlanan “Yargı Reformu Stratejisi” ile kanuni düzenlemelerimizde çeşitli değişikliklere gidileceği belirtilmiştir. Bu strateji planının bir parçası olarak “İkinci Yargı Paketi” adıyla 28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmiştir.

İşbu yürürlüğe girmiş değişiklikler yürütme ve yürürlük maddesiyle birlikte 64 maddeden oluşmaktadır. Yapılan değişikliklerin en büyük amacının hukuk yargılamalarının daha etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi, yargılama sürecinin makul süreler çerçevesinde sonuçlandırılabilmesi ve yargısal işleyişin hızlandırılması olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan önemli değişikliklere kısaca değinmek gerekirse:

Hukuk Yargılamalarında Gerektiğinde Hakim Gizlilik Kararı Verebilecek:

Eski Düzenleme

MADDE 28/2 – Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, taraflardan birinintalebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir.  

Yeni Düzenleme

MADDE 28/2 – Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin yahut yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, ilgilinin talebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 28/2’de yapılan değişiklik ile birlikte “duruşmaların aleniği” ilkesine istisna getirilmiş olup gerekli durumlarda ilgili kişilerin esasen Anayasa ve taraf olunan Uluslararası Sözleşmelerde yer alan çeşitli haklarının korunması amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile amaç tarafların adil yargılanma hakkı korunurken korunmaya değer üstün bir menfaatinin alenen bulunması durumunda bu menfaatini de güvence altına almaktır. Sonuç olarak bu düzenleme ile, ilgilinin talebi veya Mahkemenin re’sen kararı ile duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli yapılabilmesinin önü açılmıştır.

Hakimin Reddi Nedenleri Genişletilmiştir:

Eski Düzenleme

MADDE 36/1-c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması.   MADDE 38/5 – Hakimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf bir hafta içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra yazı işleri müdürü tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri, dosya ile birlikte reddi istenen hakime verilir. Hakim bir hafta içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek, dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere yazı işleri müdürüne verir.
(6) Ret sebebi sabit olmasa bile, merci bunu muhtemel görürse, ret talebini kabul edebilir.
(7) Ret sebepleri hakkında yemin teklif olunamaz.
(8) Hakimi çekilmeye davet, hakimin reddi hükmündedir.
(9) Bu kararlar aleyhine ancak hükümle birlikte kanun yollarına başvurulabilir.

Yeni Düzenleme

MADDE 36/1-c) Davada, tanık veya bilirlişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması. MADDE 38/5 – Hakimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf bir hafta içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra yazı işleri müdürü tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri, dosya ile birlikte reddi istenen hakime verilir. Hakim bir hafta içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek, dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere yazı işleri müdürüne verir.
(6) Hakimi çekilmeye davet, hakimin reddi hükmündedir.  

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 36. maddesinin c bendinde düzenlenen hakimin reddi nedenleri genişletilmiş olup bu nedenler arasına “daha önce aynı uyuşmazlıkta arabuluculuk ve uzlaşmacılık yapmış olma durumu” eklenmiştir. Bu durumda da hakim hem taraflarca reddedilebilecek hem de re’sen görevden çekilebilecektir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 38. maddesinde düzenlenen hakimin reddi usulünde değişikliğe gidilmiş olup hakimin reddi kararları aleyhine uyuşmazlık hakkında kesin hüküm verilmeden istinaf kanun yoluna başvuru yapılabilmesinin önü açılmıştır.

Kesin Sürelere İlişkin Hakime İhtar Yükümlülüğü Getirilmiştir:

Eski Düzenleme

MADDE 94/2 – Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi halde, belirlenen süreyi geçişmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.  

Yeni Düzenleme

MADDE 94/2 – Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu taktirde hakim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 94/2’de yapılan değişiklik ile birlikte dava konusu işlemlere ilişkin olarak hakimin vereceği ilk kesin süreye konu işlemle ilgili olarak duraksamaya neden olmayacak şekilde hakime taraflara açıklama ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını açık ve net bir şekilde ihtar etme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu düzenleme ile amaç hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesinin ve yargılamanın uzamasının önüne geçmektir. Ayrıca, kesin olarak belirtilmeyen süreler eski düzenlemede olduğu gibi işlemeye devam edecektir.

Belirsiz Alacak Davası Uygulamasının Belirsizliği Kaldırılmıştır:

Eski Düzenleme

MADDE 107/2 – Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
(3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir. 

Yeni Düzenleme

MADDE 107/2 – Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hakim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.  

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 107/3’un uygulamada belirsizliğe yol açması sebebi ile mevcut düzenleme kaldırılmış olup madde başlığı “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” iken “Belirsiz Alacak Davası” olarak değiştirilmiştir. Ayrıca yeni düzenleme ile belirsiz alacak davalarında alacak miktarının kesin ve tam olarak belirlenme anı hakim tarafından belirlenecektir. Hakim bu anı belirledikten sonra davacıya tahkikat aşaması sona ermeden 2 haftalık bir kesin süre tayin edecektir. Böylelikle, alacak miktarının belirlenme anının tam tespit anı kanuni düzenlemeye kavuşmuş olup önceki kanundaki belirsizlik ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.

Delil Avansının Peşin Olarak Yatırılması Zorunluluğu Kaldırılmıştır:

Eski Düzenleme

MADDE 120/2 – Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.  

Yeni Düzenleme

MADDE 120/2 – Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.

(3) Taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen delil avansına ilişkin 324üncü madde hükümleri saklıdır.

MADDE 120/2 – Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.

(3) Taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen delil avansına ilişkin 324üncü madde hükümleri saklıdır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 120/1’de yapılan değişiklik ile delil avansı dava süresince ne zaman yatırılması gerekiyorsa o zaman yatıracaktır. Yani, bu değişiklikle birlikte davanın açılması sırasında hangi delil (bilirkişi, keşif, tanık) yolunun kullanılacağı konusunda bir kesinlik söz konusu değilse gelir ve gider avansı peşin olarak tahsil edilmeyecektir. Yapılan değişiklik ile birlikte delil avansının dava açılırken yatırılmasının zorunlu olmadığı hükme bağlanmış olup hakkını arayan kişinin bu süreçte ağır bir mali yükle karşılaşmasının bir nebze önüne geçilmeye çalışılmıştır.

İddia ve Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Daha Adil Hale Getirildi:

Eski Düzenleme

MADDE 141/1 – Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletemez yahut değiştirilemez.

Yeni Düzenleme

MADDE 141/1 – Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.  

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. Madde ile birlikte ön inceleme duruşmasına mazeretsiz katılmayan tarafın yokluğunda iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi imkanı ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle duruşmaya katılmayan tarafın aleyhine iddia ve savunmanın rahatlıkla değişmesinin veya genişletilmesinin önüne geçilmiş olup adil yargılanma ilkesi güçlendirilmiştir.

Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla veya Başka Bir Yerde Duruşma İcra Edilmesinin yani e-Duruşmanın Yolu Açılmıştır:

Eski Düzenleme

MADDE 149/1 – Mahkeme, tarafların rızası olmak şartıyla, kendilerinin veya vekillerinin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine izin verebilir. (2) Tarafların rızası olmak kaydıyla, mahkeme; tanığın, bilirkişinin, uzmanın veya bir tarafın dinlenilmesi esnasında başka bir yerde bulunmalarına izin verebilir. Dinleme, ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilir.  

Yeni Düzenleme

MADDE 149/1 – Mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine talep eden tarafın veya vekilinin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine karar verebilir. (2) Mahkeme resen veya taraflardan birinin talebi üzerine; tanığın, bilirkişinin veya uzmanın aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine resen karar verebilir. (3) Mahkeme, tarafların üzerine serbestçe tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerde ilgililerin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine resen karar verebilir. (4) Mahkeme, fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına, yargı çevresi içinde yer aldığı bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun uygun görüşünü alarak karar verebilir.
(5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 149. Madde başlığı ile birlikte değiştirilmiş olup e-duruşma uygulamasının mevzuatsal altyapısı bu sayede güçlendirilmiştir. Daha önce tarafların rızası ile uygulanan e-duruşma artık taraflardan birinin talebi veyahut Mahkeme kararı ile gerçekleştirilebilecektir. Bu yeni düzenleme ile tanık, bilirkişi veya uzman kişi ses ve görüntü nakli yolu ile bulundukları yerden dinlenebilecektir.

Islah Hakkının Kullanılması Genişletilmiştir:

Eski Düzenleme

MADDE 177/1 – Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
(2) Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.  

Yeni Düzenleme

MADDE 177/1 – Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (2) Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.
(3) Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 177/2’de yapılan değişiklikle, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın üst mahkemeler tarafından kaldırılması veya bozulması halinde (İstinafta kaldırma – Yargıtay’da bozma), kaldırma veya bozma kararından sonra ilk derece mahkemesinin önüne gelen dosyada tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde tahkikat aşaması sona erene kadar ıslah yapılması mümkün olacaktır.

Tahkikat Duruşması Sonunda Sözlü Yargılama Aşamasına Geçilmesi Kural Haline Getirilmiştir:

Eski Düzenleme

MADDE 186/1 – Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.

Yeni Düzenleme

MADDE 186/1 – Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez.
Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 186/1’de yapılan değişiklikle yapılan değişiklikle, tahkikat duruşmasının sonunda sözlü yargılama aşamasına geçilmesi kural haline getirilmiştir. Bu noktada, Mahkeme tahkikat aşamasının bittiğini bildirdikten sonra aynı duruşmada sözlü aşamaya geçecektir. Ancak, taraflardan birinin talebi halinde sözlü yargılama aşaması 2 haftadan az olmamak kaydıyla ertelenebilecektir.

Özellikli Durumlarda Taraflara Bilirkişi Raporuna Ek İtiraz Süresi Talep Edebilme İmkanı Getirilmiştir:  

Eski Düzenleme

MADDE 281- (1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.  

Yeni Düzenleme

MADDE 281- (1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkansız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi halinde yine bu süre içinde mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 281/1’de yapılan değişiklikle, bilirkişi raporuna yapılacak itirazlar, tarafların itirazlarını hazırlamalarının çok zor veya imkansız olması ya da teknik veya özel bir çalışmayı gerektirmesi halinde taraflara 2 haftayı geçmemek üzere mahkemeden ek süre talep edebilme imkanı getirilmiştir. İşbu ek süre ise, itiraz süresinin son gününden itibaren işlemeye başlayacaktır.

0 Yorumlar

Yorum Yap

Kısıtlı HTML

  • İzin verilen HTML etiketleri: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.